Bir sabah, deniz kıyısında güneşin doğuşuyla uyanıyorsunuz. Limanda sizi bekleyen, bembeyaz yelkenleriyle göz kamaştıran tekneniz artık bir evden daha fazlası… Dünyayı keşfetmenin anahtarı. Ailecek el ele verip güverteye çıkıyorsunuz; çocukların kahkahaları dalgaların sesine karışıyor.
İlk rota Akdeniz… Mavi suların üzerinde ilerlerken ufukta Ege adaları görünüyor. Bir gün Santorini’nin bembeyaz evlerinde gün batımını izliyorsunuz, ertesi gün İtalya sahillerinde pizzanın kokusu sizi karşılıyor.
Aylar geçtikçe okyanuslara açılıyorsunuz. Atlas Okyanusu’nu aşarken yıldızlarla kaplı gökyüzünün altında güverteye uzanıyor, dünyayı böylesine büyük kılan sessizliği hissediyorsunuz. Karayipler’de turkuaz sularda yüzüyor, Güney Amerika kıyılarında rengârenk müziklerle dans ediyorsunuz.
Pasifik Okyanusu’nda dev dalgalarla mücadele ederken ailece birbirinize daha çok kenetleniyorsunuz. Sonunda Polinezya adalarında palmiye ağaçlarının altında dinleniyor, gökyüzüne bakan küçük kamp ateşlerinde kendi hikâyenizi anlatıyorsunuz.
Her limanda yeni dostlar, yeni tatlar, yeni diller tanıyorsunuz. Tekneniz sadece bir taşıt değil artık; hatıralarla dolu bir yuva, özgürlüğün sembolü… Ve her sabah güneş doğduğunda, ailecek şunu hissediyorsunuz:
“Biz sadece dünyayı gezmiyoruz, kendi hayatımızın en büyük macerasını yaşıyoruz.”

Hayal Postası
Bu yazar hakkında henüz bilgi bulunmuyor.